Geçen günlerde yine karakoldan aradılar, Bakırköy Savcılığı’nın talimatıyla ifadeye çağrıldım. Şaşılacak bir durum yok, elbette hukuka saygım gereği gidip ifademi vereceğim.
Şaşırtıcı olan şikâyet edenin kimliği ve şikâyet gerekçesiydi.
Beni şikâyet eden, terör örgütünün en azılı sözcülerinden eski Diyarbakır Belediye Başkanı ve PKK’nın siyasi kolu HDP’nin eski milletvekili firari Osman Baydemir’miş!
Şikâyetin gerekçesi de bir televizyon kanalında hakkında söylediğim sözlermiş.
SİİRT’TE BAŞLAMIŞTI
İP Genel Başkanı Meral Akşener’in Siirt gezisi sırasında Cemal Taşkesen isimli kendini bilmez bir HDP’li, “Burası Kürdistan” demişti.
Osman Baydemir de konuyla ilgili, o kişi için, “O kardeşimizin yüreğinden öpüyorum. Cemil kardeşimiz bin defa var olsun. Orası Kürdistan’dır. Kürdistan bin yaşasın! İşgalciler bilmelidir ki şu an üzerinde misafir oldukları yeri ya Kürdistan olarak kabul edecekler ya da gelecekte Kürdistan’a komşu olacaklar. Ya Kürdistan’ı kardeşi gibi kabul edecekler yada Kürdistan’a komşu olacaklar. Saddam da Kürdistan’ı tanımıyordu. Ama sonunun ne olduğu belli. Suriye’deki Baas rejimi de Kürdistan’ı tanımıyordu ama bugün ne durumda olduğu belli” şeklinde konuşmuştu.
KORKAK FİRARİ BAYDEMİR
Ben de televizyonda, “Dünyanın en korkağı, en kaypağı, en sinsi adamı Osman Baydemir isimli meczup kaçmış diyor ki, ‘Bu topraklara misafir olarak gelecekler’... Ya sen önce o toprağa bir ayağını bas bakalım, sen o toprağa, Diyarbakır’a gel, o toprağa ayağını bas da ondan sonra tehdit et, de ki, ‘Ya kabul edeceksiniz ya misafir olacaksınız.’
Ulan elin toprağından, Londra’dan Paris’ten havlamak kolay.
Ya bari şöyle yap. Azıcık şerefli olan bir insan, azıcık hani o çocukları dağa kaçırılan Diyarbakır’da anneleri var, onların çocuklarının kanları üzerinden bu hayatları yaşıyorlar, ya yurtdışında HDP’liler.
Yani ben de Türk milletinin bu tanımla bir parçasıyım, Siirt’teki meczup da hatta Osman Baydemir denilen o alçak da” demiştim.