FETÖ elebaşının 1990’lı yıllarda örgüt üyelerine verdiği bir talimat vardır; “Devletin kılcal damarlarına kadar sızacaksınız”...
Dediğini yaptılar ve birçok kurumda örgütlendiler. Geçen hafta bu köşede sağlık sektöründeki FETÖ yapılanmasıyla ilgili yazılarım yayınlandı. 22 Temmuz günü ‘Sağlık’ta FETÖ’ adlı yazımda, FETÖ’cülerin temizlenmesine değinirken, “Bakanlığın kalbi sayılan Bilgi Sistemleri’nde taşeron şirket aracılığı ile çalışan, KHK ile ihraç edilmiş FETÖ’cüler var... Sağlık Bakanlığı’nın veri güvenliği de tehdit altında. Bu, tüm vatandaşlarımızın veri güvenliği tehdit altında demektir” değerlendirmesinde bulunmuştum.
SONUÇLARI KORKUNÇ OLUR
Öyle ya, FETÖ elebaşının “Devletin kılcal damarlarına kadar sızacaksınız” talimatını yerine getiren örgüt üyeleri, hepimizin sağlık bilgilerinin bulunduğu e-Nabız’a sızıp bilgileri manipüle edemez mi?
Böyle bir olasılığın nasıl korkunç sonuçlara sebep olacağını tahmin dahi edemezsiniz.
FETÖ’CÜLER TEMİZLENDİ
Evet, Sağlık Bakanlığı’nda 2008’de devreye giren “Sağlıknet” uygulamasının içinde de FETÖ’cüler varmış. Öyle ki sistemin bakım ihalesini FETÖ’nün Sürat A.Ş. şirketi almış ve sistemi tam anlamıyla ele geçirmiş. 17/25 Aralık’tan sonra 2014 yılı ile birlikte durum değişmiş ve 2015’te dünyanın en güvenli sistemi olarak bilinen e-Nabız uygulamasına geçilmiş.
Peki e-Nabız sistemi güvenli mi?
Genellikle sistemlerin güvenliği, çalışanların güvenilirliği ile doğrudan bağlantılıdır. e-Nabız için şu iddialı cümleyi kullanıyorlar: “Sağlık bilgi sistemimizde güvenlik, çalışan teknik insanların güvenilirliğine bağımlı değildir.”