15 Temmuz darbe girişiminden sonra devletin içinden tasfiye edilen Fetullahçı Terör Örgütü, Amerika Birleşik Devletleri’nin korumasında, Avrupa Birliği ülkelerinin desteği ile varlığını korumaya, Türkiye’de de siyasi kutuplaşma ve sosyal medya imkanlarıyla nefes almaya çalışıyor. FETÖ her dönemde siyasette ve devletteki çatlaklardan yararlanmayı iyi kullanmış sinsi bir örgüttür. Türkiye’deki etkisini bu alanlarda hissettirse de örgüt büyük bir darbe alıyor. Son dönemlerde FETÖ elebaşı Gülen, internet üzerinden yaptığı konuşmalarla ve sözde rüyalarla örgütteki dağılmayı durdurmaya çalışıyor. Ama artık çok geç; binlerce sayfa dolusu itiraf metni örgütün içyüzünü anlatmaya yetiyor.
FETÖ elebaşı son bir umut yine bir konuşma yapmış. Şöyle diyor; “… Öyleyse bizim de gaza basmamız lazım. Vitesi değiştirmemiz lazım. Üçü dört, dördü beş, beşi altı, altıyı yedi, yediyi sekiz, sekizi dokuz, dokuzu on, onu yirmi, yirmiyi otuz demek, yapmak varmış. Dişinizi sıkın sabredin, çok fazla kalmadı, az kaldı, az kaldı. Akıbetinden endişe etmeyenin akıbetinden endişe edilir. Herkesin her adımını korkuyla atması lazım.”
FETÖ elebaşının en büyük korkusu tutukluların konuşması. Ona göre itirafçı olup çıkanlar örgüte yeterince zarar verdi. Tutuklu darbeciler de bir yandan örgütün dağılmasını önlemeye çalışıyor. Bunun için örgüt üyeleri atıldıkları TSK’daki hiyerarşik yapıyı cezaevinde de koruyorlar.