Önceki gün Afrin harekatında görev yapan 12 askerimiz
şehit oldu, 11 askerimiz de yaralandı. Tarif edilemez bir acı;
şehitlerimizin ailelerine başsağlığı, yaralı askerlerimize da acil
şifalar diliyorum. Böylesine acıların yaşandığı bir sırada ABD
Ulusal Güvenlik Danışmanı McMaster'ın ardından, ABD Dışişleri
Bakanı Tillerson da hafta ortasında Türkiye'ye gelecekmiş;
Türkiye’ye “itidal” tavsiye edecekmiş. Evet siyaset, diplomasi iki
yüzlülüktür ama bu kadar açık yapıldığını görmemiştim.
Ne konuşulacak?
ABD Dışişleri Bakanı gelince ne konuşulacak merak
ediyorum;
- Türkiye’ye sürekli müttefiklik ilişkisini hatırlatan
Amerikalılar’ın terör örgütü PKK/PYD-YPG’ye verdikleri silahlarla
askerlerimiz Afrin’de, Hakkari’de şehit ediliyorken ne konuşulacak
merak ediyorum.
- Terör örgütü PKK/PYD’ye karayoluyla 5 bin TIR, havadan 2
bin uçak dolusu silah ve mühimmat verilmişken ve hâlâ verilmeye
devam ediliyorken ne konuşulacak merak ediyorum.
- DEAŞ’le mücadele ettiği gerekçesiyle desteklenen
PKK/PYD’ye, DEAŞ’ın elinde uçak yokken Amerikalılar uçaksavar
veriyorsa, ne konuşulacak merak ediyorum.
- PKK/PYD’ye verdikleri füzelerle askerlerimiz, tanklarımız,
helikopterlerimiz hedef alınıyorsa ne konuşulacak merak
ediyorum.
- PKK/PYD, DEAŞ’lıları Rakka’dan anlaşma yaparak güvenli
biçimde çıkartırken olan biteni seyreden Amerikalılarla ne
konuşulacak merak ediyorum.
-“Suriye’de toprak bütünlüğünden yanayız” dedikten sonra
“Artık eskisi gibi merkezi bir hükümet tarafından yönetilemez”
diyen, asıl amacı terör örgütü aracılığıyla Suriye’den toprak
koparmak olan Amerikalılarla ne konuşalacak merak
ediyorum.