Cumhuriyet Halk Partisi’nin kökeni, Mondros Mütarekesi’nden sonra Anadolu’nun ve Rumeli’nin çeşitli şehirlerinde, işgallere karşı kurulan milli cemiyetlerin 7 Eylül 1919 tarihinde Sivas Kongresi’nde birleştirilmesinden sonra oluşan Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’ne dayanır.
Kurucusu, ilk ve tek başkanı Mustafa Kemal Paşa’dır. Cemiyet, 1923 yılında Halk Fırkası adıyla parti kimliğine bürünür. 1924 yılında isminin önüne Cumhuriyet eklenerek Cumhuriyet Halk Partisi adını alır. Atatürk ilk Genel Başkanı’dır.
100 yıllık tarihi boyunca her siyasi kimlikten kişi partiye girdi. Öyle ki Atatürk’e “kefere” diyen de var, PKK ve FETÖ terör örgütlerine yakın olanlar da...
KILIÇDAROĞLU AĞIR VE EMİN ADIMLARLA
Son Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin birliğinin sembolü olmuş Atatürk tarafından kurulmuş 100 yıllık partinin sonunu getirmeye yemin etmişçesine emin ve ağır adımlarla ilerliyor. PKK’nın siyasi sözcüsü HDP ile işbirliğini geçtim, partinin içine PKK/HDP’lilerin fikriyatını da enjekte etmeye başladı.
Dün, Irak’taki Barzani Yönetimi’ne bağlı Rudaw isimli internet sitesinin, Kılıçdaroğlu’nun Başdanışmanı Nuşirevan Elçi ile röportajını okuyunca buna emin oldum.
“Türkiye’de yetkiler dağıtılmalı, yerel yönetimler güçlendirilmeli ya da özerklik. Devletin yapısı değiştirilmeli...” gibi artık bilinen sözlerinden değil, Güneydoğu Anadolu Bölgesi için “Bakur Kürdistan” ifadesini kullanmasından söz ediyorum.
PKK’NIN SÖYLEMİ YER BULMUŞ
Nefretten gözü dönmüş CHP kitlesi ne dediğimi anlamayacaktır ama izah etmeye çalışayım:
PKK’lı teröristler dört ülkeden kopartılacak parçalarla bir devlet kurma amacındadır. İran, Irak, Suriye ve Türkiye’den bölünecek parçalara Rojhılat (Doğu), Rojava (Batı), Bakur (Kuzey) ve Başur (Güney) adını verirler.
Rojava olarak adlandırılan bölge Suriye’nin kuzeyi yani Batı Kürdistan, Başur Irak Kürdistanı, Rojhılat İran Kürdistanı, Bakur ise Türkiye’deki sözde parçaya verilen isimdir.
RUDAW’IN KÜRTÇE YAYININDAKI FARK
İşte Kılıçdaroğlu’nun Başdanışmanı Nuşirevan Elçi’nin Rudaw ile yaptığı söyleşi boyunca Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nden tıpkı PKK’lı teröristler gibi “Bakur Kürdistan” diye bahsetmesi dikkatimi çekti.
Daha da ilginci, Barzani yönetimine bağlı internet sitesi Rudaw, Elçi’nin kullandığı “Bakur Kürdistan” ifadesine Kürtçe internet sitesinde yayınladığı röportajda yer verirken, Türkçe olarak yayınlanan şeklinde, “bölge” diye bahsetti.
Ne demek istediğimi örnekle anlatayım:
Rudaw soruyor: “CHP’nin şu an Kürt hakları konusundan ne tür bir projesi bulunuyor? Yani Kürtlerin haklarının verilmesi konusunda nasıl bir programı var CHP’nin?”
Elçi’nin cevabı Rudaw’ın Kürtçe sitesinde şöyle yayınlanıyor: “Kürt sorununun çözümü çok basit, neden? Bugün Kuzey Kürdistan’da bağımsızlık isteyen çok az insan var, en aşırı olanlar bile. Ayrılık ve bağımsızlık olmadığı sürece sistem içinde Kürt haklarını vermek çok kolaydır...”
Aynı sorunun cevabı Türkçe internet sitesinde “Kuzey Kürdistan” ifadesi çıkartılarak şöyle yayınlanıyor: “Bugün Kürt sorununun çözümü de çok kolay, neden? Bugün Türkiye’deki Kürtler arasında bağımsızlık isteyenlerin sayısı çok az. Bağımsızlık, ayrılık olmadığı sürece sistem içerisinde Kürtlerin haklarını elde etmesi de gayet kolaydır.
‘KUZEY KÜRDİSTAN’ VURGUSU