Özellikle 15 Temmuz 2016 darbe girişiminden sonra Fetullahçı Terör Örgütü elebaşı Gülen, örgüt üyelerine kaçmaları yönünde mesaj gönderip telkinde bulunurken “Hicret” benzetmesi yapardı. Elbette hepsi kaçamadı, FETÖ elebaşı onları da avutacak bir benzetme uydurdu.
Kaçamayan, yakalanan FETÖ mensuplarının konulduğu cezaevleri için “Hazreti Yusuf Medresesi” benzetmesi yapan Gülen, cezaevine giren FETÖ mensuplarını da “Hazreti Yusuf” diye avuttu.
Milli İstihbarat Teşkilatı, 2016 yılı ağustos ayında FETÖ yönetiminin örgüt üyelerine şu dört maddelik talimatı yolladığını tespit etmişti: “Yurtdışına çıkan hizmet ehli olanlar, aileleri ve çocuklarını da yanlarına alsın. Eşleri ve çocukları da en yakın zamanda yurtdışına taşınsın. Yurtdışında ‘Hizmet diasporası’ çatısı altında birleşin, hizmet hareketini bulunduğunuz ülkeden yürütün. Türkiye’deki ailenizi de yanınıza alın, firar ve kaçma kelimelerini kullanmayın, yerine, bunun yerine zulüm ve baskılar nedeniyle ‘hicret ettik’ deyin. Hizmetinizi bulunduğunuz ülkelerde devam ettirin.”
10 YILDA 20 BİNİ KAÇTI
17/25 Aralık 2013’ten başlayarak “örgüt yöneticileri”, 15 Temmuz 2016 darbe girişiminden sonra da “örgüt üyeleri” ağırlıklı olmak üzere 10 yıl içinde 20 bin FETÖ mensubu yurtdışına kaçtı. Haklarında mahkeme ve savcılıklar tarafından arama kararı bulunan firari 28 bin FETÖ mensubundan 20 bine yakını karadan Gürcistan, Suriye ve ağırlıklı olarak Yunanistan üzerinden firar etti. Denizden de Ege’deki Yunan adaları üzerinden örgütün Avrupa’daki merkezlerine kaçtılar. Bu süreçte Yunanistan FETÖ’cülerin geçiş noktası oldu. Öyle ki 15 Temmuz darbe girişimine fiilen katılan ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ait helikopterle topraklarına iniş yapan darbeci FETÖ mensuplarını bile iade etmedi. Atina’da bunun için ofis de kuran FETÖ mensupları, Yunan polisine yakalandıklarında üzerlerinde “I am Gülenist” yazılı notlar sayesinde giriş izni aldı.