Türkiye 40 yıldır PKK terör örgütü ile uğraşıyor: 15 bin dolayında polis, asker, korucu başta olmak üzere resmi görevli şehidimiz ve sivil can kaybımız ile üç katı gazimiz var.
PKK’nın ilk saldırısını yaptığı 1984’ten bu yana, her güne bir şehit, üç gazi ve yaralımız düşüyor. Terörün ekonomik faturası ise 2 trilyon dolar olarak hesaplanıyor. Terörle sahada başarıyla yürütülen mücadeleye rağmen PKK terör örgütü, örgütün elebaşı ve siyasi kolu gündemimizde kalmaya devam ediyor.
Tek bir sebebi var, terörle siyasi alanda etkili mücadele edilmeyişi.
Demokrasi ve hukuk suiistimal edilerek terörün siyasi alanda örgütlenmesine seyirci kalınması. PKK’nın partileşme süreci; elebaşı Öcalan’ın talimatı üzerine, 7 Haziran 1990 tarihinde SHP’den ayrılan on bir milletvekili tarafından kurulan HEP ile başladı, bugüne kadar 6 partisi kapatıldı ve bugünlere gelindi. Şimdi vereceğim rakamlarla, dağda, sokakta, yurtiçi ve yurtdışında terörle mücadelenin başarılı sonuçlarını göstereceğim. Sonra da terörün partileşme üzerinden siyasalla başarısızlığımıza örnek vereceğim.
YURTİÇİNDEKİ TERÖRİST SAYISI 150
İçişleri Bakanlığı verilerine göre, 2016 yılında yurtiçindeki terörist sayısı 2 bin 788’e kadar çıkarken, 2018’de binli rakamlara indi. O yıl 1.200 civarında olan terörist sayısı 2019 ile birlikte 875’e, 2020’den sonra ise 500’ün altına geriledi. 2020 yılı sonunda yurtiçindeki terörist sayısı 320 iken, 2021 yılında ise rakam 150’ye indi.