15Temmuz gecesi devlete ve millete ihanet eden Fetulahçı Terör Örgütü’nün en çok zarar verdiklerinden birisi de aileler oldu. FETÖ’nün fitnesi ve iki yüzlülüğü aileleri de parçaladı. Bunu FETÖ üyesi firari eski Deniz Binbaşı Cafer Topkaya ile kardeşi Deniz Astsubay R. Topkaya örneğinde gördük. Bylock kullanıcısı ve FETÖ üyesi Cafer Topkaya, 16 ay tutukluluktan sonra denetimli serbestlikten yararlanarak Belçika’ya kaçtı. Avrupa basınına Türkiye ile ilgili yalanlar söyleyip, iltica hakkı alma peşinde. Özellikle Türkiye’de CIA’nın icat ettiği yüzüne havlu kapatılarak su dökülmesi yoluyla suda boğulma hissi yaratan “Waterboarding” işkencesinin, adını vermediği bir kişiye yapıldığına dair yalanı hiçbir kanıt ve tanığa dayanmadan anlatıyor. Kaçmadan önce ne kendisi ne avukatları böyle bir şikayette bulunmamış, ben iddiasını araştırıyorum yalan çıkıyor. Cafer Topkaya’nın astsubay kardeşi R. Topkaya da açığa alınmıştı.
Ancak o, abisi Cafer Topkaya’nın firar etmesine karşı çıkmış, onu yolundan döndürmeye çalışmış; “Bir hain ile aynı soyadını taşıyamam” diyerek değişiklik için başvuruda bulunmuştu. Astsubay R. Topkaya haksızlığa uğradığını düşünmesine rağmen, ülkesini terk etmemiş şerefli bir TSK mensubu. Hukuk yolundan hiç ayrılmadı. Sonunda savaşını kazandı ve Deniz Kuvvetleri’ndeki görevine iade edildi. Zaten o şerefli üniforma abisine değil ona yakışırdı.
Ama yurtdışına kaçan abisi FETÖ’cü Cafer Topkaya onunla ilgili de yalan söylemekten çekinmedi.