Temel ekonomik göstergeler hızla bozuluyor. İflaslar Türk ekonomi tarihinin en yüksek seviyelerine ulaştı. Böyle bir ortamda sadece yüklü döviz hesabı olanların işleri yolunda gidiyor
Ülkemizde enflasyon, döviz kuru, faizler, işsizlik ve borçluluk oranları sürekli yükseliyor. Protesto olan senetler, karşılıksız çıkan çekler, iflas eden ya da tasfiye olan şirket sayıları Türk ekonomi tarihinin en yüksek noktasında. Yalnızca ihracat rakamlarında küçük bir artış var, o da katma değer yaratmayan ihracat kalemlerinden ibaret. Böyle bir ekonominin coştuğunu söylemek, vatandaşla dalga geçmek midir? Yoksa dolar ve Euro hesaplarında yüklü paraları mevcut olanlar için mi ekonomi coşmaktadır? Sorunun cevabını sizlere bırakarak; ekonomimizin coşup coşmadığını, uluslararası kuruluşların Türkiye ile ilgili rakamları yardımıyla analiz edelim.
138 ülke arasında 55’inciyiz
Rekabet gücü, bir ülkenin ekonomik refah ve yaşam standardını yükseltebilmesi için gerekli ekonomik ve güç olarak tanımlanmaktadır.
Türk vatandaşları olarak; “herkes bizi kıskanıyor” ruh haline sokulduğumuz bu günlerde, aşağıda açıklanan rakamlardan sonra bizim neyimizi kıskanıyorlarmış, çok net göreceğiz.
12 temel kategoride 138 ülke ekonomisini 107 değişkene göre değerlendiren, 2016-2017 Küresel Rekabet Raporuna göre; ABD, Singapur ve İsviçre dünyanın en rekabetçi ekonomileri arasında yer alıyor. Bu yılın raporunda azalan ‘piyasa açıklığı’nın büyümeyi ve refahı tehdit ettiğinin altı çiziliyor. Ayrıca, parasal gevşeme (genişleme) gibi mali teşvik yöntemlerinin de sürdürülebilir büyüme sağlayamadığı, rekabetçi reformların gerekli olduğu belirtiliyor.
Dünya Ekonomik Forum Başkanı Klaus Schwab, küresel ekonomide düşüşe geçen piyasa açıklığının rekabete zarar verdiğini ve çok kapsamlı büyümeyi engellediğini söyledi. Dünya Bankası’nın en son yayınladığı Küresel Rekabet Endeksi’nde Türkiye, bir önceki yıla göre 4 sıra gerileyerek 55’inci sıraya düştü. Türkiye, iş gücü kalitesi, finan...