Yılın sonlarına yaklaştığımız bu aylarda, 2020 yılı bütçe hedefleri açıklandı ve Meclis’e gönderildi. Bu yılın sonunda 80.6 milyar bütçe açığı öngörülürken; bu açık Merkez Bankası kaynaklarından aktarılan tutarlara rağmen, yeni ekonomik programda tekrar revize edilerek 125 milyar TL’ye çıkartıldı.
Bütçenin tutmamasının en önemli nedeni; ilk 9 ayda vergi gelirlerinin sadece yüzde 5.6 artmasına rağmen, bütçe giderlerinin yüzde 22.5 oranında artmış olmasıdır.
Yapılandırma yasası çıkartacağız denmiş, fakat daha sonra 3 yıl boyunca yapılandırma yasası çıkartılmayacağı açıklanmıştır.
Aşağıdaki tablo, ülkemizde ekonomik kriz nedeniyle vergi borçlarının ödenemediğini belgelemektedir.
Yukarıdaki tablo, vergi dairesine beyanname verilerek tahakkuk ettirilen vergilerden ne kadarlık tahsilat yapıldığını göstermektedir. 10 gün öncesine kadar, aylık gecikme zammı oranı yüzde 2.5 (şu anda aylık yüzde 2 olarak uygulanmaktadır) yıllık oranın yüzde 30 olduğu bir ülkede, parası olup da vergi borcunu ödemeyen basiretli bir tüccar bulmak çok zor olsa gerek. Banka faizlerinin yüzde 15’e düştüğü bir dönemde, devlete olan vergi borcunu ödemeyip, iki katı gecikme zammı ödemek basiretli bir tüccar davranışı değildir.
Maliye Bakanlığı, borçlu mükelleflere elektronik haciz uygulaması yapmış, bununla da yetinmemiş borçlu mükelleflerin BS formlarından hareketle, alacaklı oldukları firmalara “haciz bildirileri” göndermiştir. Ayrıca, haczedilen menkul ve gayrimenkullerin satılarak, paraya çevrilmesi işlemlerine de başlanmıştır. Bu çalışmaların sonucunda ne kadarlık tahsilat yapılabildiğini hep beraber göreceğiz.