Son bir aydır, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanan vergi paketini tartışıyoruz. Tartışmaya, Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından hazırlanan 104 sayfalık metin ile başladık. Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından hazırlanan ve mevzuat değişiklikleri öneren taslak metin, iktidarın süzgecinden geçtikten sonra geçen hafta iş dünyası ile paylaşıldı.
Gelir İdaresi Başkanlığı’nın taslak çalışmasında yer alan çok önemli düzenlemelerin kırpıldığını ve Meclis’e sunulacak yasa teklifinde yer almayacağını söyleyelim. Kırpılan ve bana göre Türk vergi sisteminde adaletin sağlanması için gereken basit usulde vergilendirmenin kaldırılması ile Özel Gider (Harcama) Bildirimi yoluyla harcama ile gelirin kıyaslanarak tarhiyat yapılması uygulamasının yasa teklifinde yer almaması, vergi sistemimizde “aynı tas aynı hamam” anlayışının devam edeceğini gösteriyor.
Bugün sizlerle, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından görüş ve önerilerini almak üzere iş dünyası ile paylaşılan metinde yer alan bazı istisnalar ile ilgili düzenlemelerin ana hatlarını paylaşacağım.
1) Hisse senedi ve ortaklık payları alım-satım kazanç istisnasında süre 2 yıldan 5 yıla çıkartılıyor.
Borsa İstanbul’da işlem görmeyen tam mükellef kurumlara ait olan ve 2 yıldan fazla süreyle elde tutulan hisse senetlerinin elden çıkarılmasından doğan kazançlara yönelik Gelir Vergisi istisnasındaki 2 yıllık elde tutma süresi, istisnadan yararlanmak için 5 yıla çıkartılacak. Bu istisna kapsamına limited şirket ortaklık paylarından doğan kazançlar da (limited şirket payları vb.) dahil edilecek. Ne zaman satılırsa satılsın vergiye tabi olan limited şirket paylarının, istisna kapsamına alınmasının Türkiye’de 31.12.2023 tarihi itibarıyla 936.168 adet limited şirket olduğu dikkate alındığında geniş bir ortak kitlesini mutlu edeceğini söyleyelim.