Haftaya, “Katma Değer Vergisinde İngiliz Modeli Geliyor, Dertler Bitiyor” şarkısı ile başladık. Sayın Maliye Bakanı, Gümrük Bakanı açıklamalar yapıyor, iş dünyası yaşa, var ol sesleri ile destek veriyor. Hal böyle olunca; bütün gazetelerin ekonomi sayfalarında İngiliz KDV Sistemi ile ilgili haberler, oranlar havalarda uçuşmaya başladı. Bir gazete dışında, diğer bütün gazetelerde yer alan İngiltere'deki genel KDV oranı okuyuculara yanlış iletildi.
İNGİLİZ KDV SİSTEMİNİN ÖZELLİKLERİ NELERDİR?
İngiltere'de Katma Değer Vergisinde 3 farklı oran
uygulanmaktadır. Genel oran 1978 yılında yüzde 8 iken, 2011 yılında
yüzde 20 oranına yükseltilmiştir. İngiltere'de katma değer vergisi
oranı 1977'den 2017 yılına kadar ortalama yüzde 16,61'dir. Bazı mal
ve hizmet gruplarında yüzde 5 KDV oranı uygulanmaktadır. Enerji
tasarrufu sağlayan ev araç gereçleri, çocuk koltukları gibi bazı
mal ve hizmetler bu orana tabidir.
Sıfır oran ise; çoğu gıda, kitap, gazete, çocuk giysi ve
ayakkabıları, motosiklet kaskı ve AB dışı ülkelere ihraç edilen
malların büyük çoğunluğuna uygulanmaktadır.
İngiltere'de işletmeler tarafından indirim müessesi yolu ile
yansıtılamayan, yani işletmeler üzerinde kalan KDV tutarı
beyannamenin verildiği tarihten itibaren 10 gün içinde şirketlerin
banka hesaplarına havale yapılmaktadır. Eğer bu ödeme
geciktirilirse, firmalara ek ödemeler gündeme gelmektedir.
İşletmeler belirlenen tutar ve hata payının üzerinde hesap hatası
yaparlar ise; geri ödeme hakkını kaybediyorlar.
TÜRKİYE'DE TEMEL SORUN İADELERİN ZAMANINDA YAPILMAMASIDIR…
Sayın Ağbal, “Daha basit, sade, büyük ölçüde tüketimi
vergileyen, vatandaşın üzerinde ilave finansman yükü getirmeyen bir
KDV sistemini Türkiye'ye kazandıracağız. Oranlardan çok şikayet
alıyoruz. Sistem özellikle yatırım ve üretim tarafında ciddi
finansman maliyetleri üretiyor. Bugün ikinci 100 liralık KDV'nin
yüzde 60'ını 2.000 firmadan alıyoruz, oysa 2.5 milyon KDV mükellefi
var” demektedir.
Katma Değer Vergisi, üretimin her aşamasında yaratılan değeri
vergilendiren ve nihai tüketici üzerinde kalan bir tüketim
vergisidir. Teorik tanım olmakla birlikte; ülkemizde mal ve hizmet
üretiminde yüklenilen KDV oranı ile, mal ve hizmet tesliminde
hesaplanan KDV oranının farklılığı nedeniyle; KDV yükü nihai
tüketici yerine, mal ve hizmet üreten üzerinde kalmaktadır. Katma
Değer Vergisi'nin yarattığı finansman yükünü hızlı bir şekilde
ortadan kaldırmak için Yeminli Mali Müşavir Raporu ile iade,
indirimli teminat uygulaması, hızlandırılmış iade sistemi ve
İhtisas Vergi Daireleri gibi çeşitli yöntemlere rağmen bu süreç,
bir türlü hızlanamamıştır.
İadelerin gecikme nedenleri;