Köşemde, indirim yoluyla giderilemeyen ve sonraki döneme devreden Katma Değer Vergisi’nin mükelleflerin üzerinde finansman yükü olarak kalmaması için yapılan çalışmalar ile ilgili birçok yazımı okudunuz. İlk yazım 9 Haziran 2017’de “Katma Değer Vergisi’nde İngiliz modeli mi?”, ikinci yazım 18 Eylül 2017’de “Sonraki döneme devreden KDV sorununu çözen tarih yazar…” ve üçüncü yazım da 31 Mart 2018’de “Doğmamış çocuğa don biçilmez...” başlıklı idi.
O yıllarda süreç; devreden Katma Değer Vergisi’ni mükelleflere İngiliz modelini esas alarak 5 gün içinde iade edeceğiz ile başlayıp, Meclis genel kurulunda “maliyet unsurlarının tam olarak hesaplanamadığı...” gerekçesiyle düzenleme yasa tasarısından çıkarılarak hüsranla sonuçlanmıştı. Yazılarımda bu tutarların iade edilemeyeceğini, Gelir ve Kurumlar Vergisi uygulamasında gider yazılmasının ancak mümkün olabileceğini yazmış ve önermiştim.
Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından hazırlanan vergi düzenlemeleri önerilerinin içinde bu konu tekrar gündeme geldi. İlk gündeme gelişinden 7 yıl sonra işaret ettiğim noktaya gelindi ama 39 yıllık sorunun çözümü yine kolay görünmüyor.
Bugün sizlere, yasa teklifi içinde yer alması muhtemel bu düzenleme önerisini analiz etmek istiyorum.
5 YILDAN FAZLA DEVREDEN KDV’NİN GİDER VEYA MALİYET OLARAK DİKKATE ALINMASI
Mükelleflerin alışları dolayısıyla ödedikleri KDV’nin, satışları üzerinden tahsil ettikleri KDV’den fazla olması halinde, aradaki fark mükelleflere iade edilmeyip, sonraki dönemlerde hesaplanan KDV’den mahsup edilmek üzere devrediliyor.