Bu açıklama, benim için sürpriz olmadı. 2024-2026 Dönemi Orta Vadeli Program’da (OVP) “Kamu Maliyesi” başlığı altında “Politika ve Tedbirler” kısmında: “Karbon vergisi özelliğindeki vergiler tespit edilecektir. Ayrıca tamamlayıcı karbon vergisi gibi karbon fiyatlandırma araçlarının neden olacağı ekonomik ve sosyal etkiler incelenecektir” hedefi yer almıştı. Bu açıklamayı, bu çerçevede yapılan bir açıklama olarak kabul etmek gerekiyor. Bundan sonra karbon vergisini daha sık duyacağız.
Verginin ödeyenler için memnuniyetle karşılanmadığı bir ülkede, olmayan yeni bir verginin ihdası daha çok gürültü kopartır. Bugün sizlere; karbon vergisinin ne olduğunu ve alınmasının dünya ve çevre için olumlu olacağını anlatmaya çalışacağım.
DOĞAYI KİRLETEN, KİRLETTİĞİ ORANDA VERGİYİ ÖDER
Karbon ayak izi vergisi, çevre tahribatına neden olan karbondioksit salınımının azaltılması amacıyla ve kullanılan fosil yakıtın (kömür, petrol, doğalgaz gibi) türüne ve miktarına göre alınan dolaylı bir vergidir. Vergilendirme, ürünün karbon ayak izi ile orantılı olarak belirlenir. Karbon ayak izi; bir kişi, bir kuruluş, bir ürün veya bir etkinlik tarafından doğrudan veya dolaylı olarak atmosfere salınan sera gazı miktarını ölçen ve değerlendiren bir kavramdır. Kim doğayı kirletiyor ise kirlettiği oranda verginin muhatabı olmaktadır. Karbon ayak izi; bir ürün veya faaliyetin, kişi veya kuruluşun üretim ve tüketim faaliyetleri boyunca doğrudan veya dolaylı olarak neden olduğu karbondioksit ve diğer sera gazı emisyonlarının toplam miktarını birim cinsinden gösterir.
Karbon vergisi, kaynakların etkin kullanımı, adil gelir dağılımı ve ekonomik istikrarı amaçlıyor. Ama asıl amacı; üretici ve tüketicilere kullandıkları doğal kaynaklar nedeniyle maliyet yükleyerek, ülkelerin bu maliyete katlanmamak için sera gazı emisyonlarını ciddi oranda azaltmalarını sağlamaktır. Bu vergi yolu ile artan maliyetler, enerji kullanımını azaltarak enerji verimliliğinin artmasına ve yenilenebilir enerjinin gelişimine neden olabilir.