Dün itibarıyla toplam 9.5 milyon kişinin başvuru yaptığı ve devletin 14.5 milyar TL gelir elde edeceğini düşündüğü imar affı ödemelerinin; gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri açısından, doğrudan gider yazılabileceğini ya da maliyete eklenerek faydalı ömür süresi dikkate alınarak amortisman yoluyla itfa edilebileceğini 23 Aralık 2018’deki yazımda sizlerle paylaşmıştım.
Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) imar affı ödemelerinin gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri yönünden; gider yazılıp yazılamayacağı ya da gider yazılacak ise doğrudan gider mi yazılabileceği ya da maliyete eklenerek amortisman yoluyla mı itfa edileceği ile ilgili görüşünü, nihayet 25 Aralık 2018 tarihinde Gelir İdaresi Başkanlığı web sitesinde bir mukteza ile açıkladı. (25.12.2018 Tarihli Mukteza)
Gelir İdaresi Başkanlığı, imar affı ödemelerinin kanunen kabul edilen gider olduğunu kabul ediyor, bu çok önemli bir sonuç mükellefler açısından. Bu kabulden sonra kanunen gider yazılabilecek olan imar affı ödemelerinin nasıl gider yazılabileceği ile ilgili olarak GİB bir mükellefe verdiği yazılı görüşünde, bu tür ödemelerin Gelir Vergisi Kanunu’nun 40’ıncı maddesinin birinci fıkrasının; (6) numaralı bendinde sayılan giderlerden olmadığı, dolayısıyla bu tür ödemelerin kurum kazancının tespitinde doğrudan gider olarak indirilmesinin mümkün bulunmadığı sonucuna varıyor. İmar affı ödemelerinin “harç” niteliği taşıdığı, söz konusu bentte yer alan “kaydiyeler”kapsamı içinde değerlendirilmesi gerektiği aşikardır.