Seçim dönemi bitti. İktidar, seçmenden 5 yıl daha yetki aldı ve Meclis yasama faaliyetlerine hızlı başladı. Seçim ekonomisinin yarattığı ilk 5 aylık 263 milyar 590 milyon Türk Lirası bütçe açığı yetmemiş gibi, bu açığı daha da artıracak en düşük memur aylığının 22.000 TL olmasına ilişkin düzenlemenin yapılması, bütçe açığını kapatılamaz noktaya getirdi. Düşünün, EYT düzenlenmesinin yıllık maliyeti 255 milyar TL ve memurun en düşük aylığının 22.000 TL olmasının yıl sonuna kadar maliyeti 455 milyar TL olacak. Peki, 15.500.000 SGK, Bağkur ve memur emeklisine ne yapıldı? Refah payı dahil %25 zam yapıldı. Bozdur, bozdur harca! Üstelik en düşük emekli aylığı 7.500 TL olmasına rağmen, kök ücretleri bu tutarın altında olan 5 milyon emekli hiç maaş artışı almadı.
Ben, bu yeni yönetim ve ekonomi modelini sevdim! Gerçeği yansıtmayan enflasyon oranını baz alarak, asgari ücret tutarını yükselt. İşverenin nasıl ödeyeceği, işvereni ilgilendirir! Sigorta prim matrahı yükselsin, prim tahsilatı artsın. Kayıt dışılık ya da işletmeler kapanırsa, “olur o kadar de” geç. Seçimi kazanmak için bütçede kaynağı olmayan vaatlerde bulun, seçimi kazan. Seçimden sonra Katma Değer...