Son günlerde ülkemizin gündemini, kamu görevlilerinin aldığı iddia edilen ve artık 100-200 milyon dolar rakamlarının telaffuz edildiği rüşvet olayları oluşturuyor. Rüşvet çarklarının organize ama bir o kadar da fütursuzluğu pes dedirtiyor.
Bugün, suç işleyerek haksız mal edinen kamu görevlileri ile ilgili cezai ve mali sorumluluk ile konunun vergisel boyutunu sizlerle paylaşacağım.
YASALAR İŞLETİLİRSE KİMSENİN YANINA KÂR KALMAZ
Toplumumuzda bugün için rüşvet ve yolsuzluk yaparak zenginleşenlere hiçbir şey olmayacağı kanısı hâkim olmakla birlikte; bu durumun tersine çevrilmesi mümkün. Sadece yasaları uygulatacak siyasi iradeye ihtiyaç var.
Ülkemizde kamu görevlilerini, siyasetçileri ve birçok kurum ve kuruluş yöneticilerini “mal bildirimi” kanunu ile kontrol etme uygulaması yıllardır vardı. En son çıkartılan ve ana amacı rüşvet ve yolsuzluklarla mücadele olan kanun, 4 Mayıs 1990’dan bu yana yürürlükte olan 3628 sayılı “Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu” dur.
Kanuna veya genel ahlaka uygun olarak sağlandığı ispat edilmeyen mallar veya ilgilinin sosyal yaşantısı...