Kara paranın aklanması suçu, hukukumuza 4208 sayılı Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine Dair Kanun ile 19.11.1996 tarihinde girmiştir. Bu kanun, kara paraya kaynaklık eden öncül suçları sayma yöntemini benimsemesi ve uygulamada ortaya çıkan sorunlar nedeniyle gereken faydayı sağlayamamıştır. Ülkemizde 1997 yılından 2009 yılına kadar geçen 12 yılda, kara para aklama suçundan kesinleşen sadece 2 mahkumiyet kararı vardır.
Bu nedenle, Türk Ceza Kanunu’nun 282. maddesinde “suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçu” kabul edilmiştir. Bu düzenleme ile öncül suçların tespitinde sayma usulü yerine eşik yöntemi benimsenmiştir. Kara para aklama terimi yerine “suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama” kavramı kullanılmıştır.
Suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama suçunu düzenleyen Türk Ceza Kanunu’nun 282. maddesinin 1 ve 2. fıkraları aşağıya aynen alınmıştır.
(1) (Değişik: 26/6/2009-5918/5 md.) Alt sınırı 6 ay veya daha fazla hapis cezasını gerektiren bir suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini yurt dışına çıkaran veya bunların gayrimeşru kaynağını gizlemek veya meşru bir yolla elde edildiği...