Seçim sonrası yapılan vergi oran atışları ile birlikte sabit gelirlilerin yaşamı her geçen gün daha zorlaşıyor. Kur yükselişi, akaryakıt fiyatlarının yükselmesi, Katma Değer Vergisi oranlarının artışı ve akaryakıtta maktu Özel Tüketim Vergisi’nin artırılması tam bir kaos ortamı yarattı.
Ek bütçe ile 1 trilyon 150 milyar TL ilave vergi artışı planlaması yapılması karşısında; vergi sistemi yoluyla devletin vazgeçtiği gelir olarak tanımlanan vergi harcamalarında kısıtlama olup olmayacağı merak konusu idi. Vergi harcamaları, vergi sisteminde istisna, muafiyet, vergi ertelemesi ve düşük vergi oranı şekillerinde ortaya çıkıp vergi kaybına yol açan uygulamalardır. Devlet, bilerek ve isteyerek bazı ekonomik faaliyetlerden vergi almıyor. Alabileceği gelirden de vazgeçiyor, böylece gelirlerini bilinçli olarak azaltıyor. Vergi harcamalarının varlık nedenini; “belirli bir sosyal ve/veya ekonomik amacın varlığı” ile ya da ortaya çıkaracakları etkilerin oluşmasını sağlayan ve ayrıcalık oluşturma pahasına gerçekleştirilen “tahsilattan vazgeçme” unsurlarına dayandırabiliriz. Uçan kuşa vergi koymaya çalıştığımız bir dönemde, 2023 yılı bütçesinde vergi harcaması tutarının 994 milyar TL...