Bugün sizlere, 4 Ocak 2022 tarihinde Ak Parti milletvekilleri tarafından Meclis’e sunulan “Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu İle Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”nde yer alan ve mükellef hukukunu yakından ilgilendiren, çok yanlış bir yasa değişikliği düzenlemesini paylaşacağım.
Kanun teklifinin yasalaşması halinde; İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 27’nci maddesinin (4) numaralı fıkrasına “Vergi kanunları uyarınca iadesi talep edilen vergilere ilişkin olarak açılan davalarda, dava konusu tutarın %50’si oranında teminat alınmadan yürütmenin durdurulması kararı verilemez” hükmü eklenecek.
MÜKELLEFİN İDARE KARŞISINDA GÜÇSÜZ OLDUĞU UNUTULMAMALIDIR
Devletin temel hedefinin kişilerin hukuksal güvenliği ve mutluluğu olması gerektiğinden hareketle, yönetilenlerin yararına, idareye tanınmış ezici güce ve onun kötüye kullanılması olasılığına karşı idari yargıda bir denetim yolu olarak “yürütmeyi durdurma müessesesi” ihdas edilmiştir.
Yürütmenin durdurulması kararları, kaynağını Anayasa’dan alan kuvvetin kuvveti durdurması ilkesine dayalı olarak...