Rusya Devlet Başkanı Putin’in yıllar yıllar sonra Kuzey Kore’ye gerçekleştirdiği ziyaret dünya çapında yankılandı. Türkiye’de de bol tartışıldı. Gelgelelim bu ziyaret, nükleer boyut da dahil, gerçekten bu kadar önemli mi? Ya da önemini anlamak için doğru yere bakıyor muyuz?
Baltıklar’dan Avrupa’ya dikiş yerlerini attıra attıra ilerleyen yırtık, önce Karadeniz-Hazar çizgisinde, sonra Ortadoğu/Batı Asya üzerinden Asya-Pasifik’e ilerlediğinden, küresel yeni düzenin alametlerini de aşarak delillerine dönüştüğünden, Çin-Rusya’nın gönüllü-gönülsüz fark etmez beraberliğini tetiklediğinden, kutuplar savaşının eşiğine gelmiş bulunuyoruz…
Böylesi ortamda Rusya-Kuzey Kore ilişkileri elbette takip edilmeyi gerektiriyor. Ama gözden kaçırdığımız, detaylara saklanamayacak irilikte bir ‘şeytan’ olabilir mi?
***
Önce, ihmal edilen iki olayı hatırlatayım…
Bir, 11 Haziran, Rusya Dışişleri Bakanı; “Rusya, Çin veya Kuzey Kore ile herhangi bir ittifakın parçası değildir. Fakat batılı ülkelerin nükleer kozu oynama girişimlerini görüyor ve buna karşı çıkıyoruz. Moskova kendisini Batı’ya kapatmıyor ancak onların bu...