Bunda gizli-saklı, sürpriz, bilinmeyen bir nokta olmasa gerek…
CHP İstanbul Milletvekili Namık Tan, batıcı görüşleriyle temayüz etmiş bir diplomat ve parlamen-terdir. Hükümete yönelik muhalefetinin tonu da ortadadır. Hatta o tonu da, paragraftaki ilk iki cümlenin ruhunu çiftleştirerek kurar…
Malûm, Perşembe günü Ak Parti Genel Başkanı ve CHP Genel Başkanı uzun zaman ve gerilimlerden sonra bir araya geldiler…
Görüşmeden evvel uzlaşılan protokole göre taraflar yanlarında bir kişi getirdiler. Sayın Özgür Özel’in, “+1”i Namık Tan oldu. Ak Parti’nin veya herhangi bir gözlemcinin buna itirazı olamaz. Bir başka partinin heyeti hakkında tasarrufta bulunmak da zaten söz konusu değil…
Fakat, Tan’ın seçilmesi konusunda şaşırmak haktır. Bu da masum meraktır. CHP içinde özellikle iç siyasette, Türkiye’nin örneğin anayasa değişikliği gibi aktüel konularda ve-dahi parti içi bağlarda daha yetkin, hatta seçmen kitlesi/tabanda daha bilinen tecrübeli isimler, genel başkan yardımcıları olabilirdi. Yani, ‘neden Tan’ sorusu yerindedir…
Öte yandan daha merak uyandıran, hükümete de yakın basın kalemlerinin, akademisyenlerin, ‘uzmanların’ CHP’den de fazla, Tan’ın...