Balıkesir’de ZSR patlayıcı fabrikasındaki kazanın ardından bir hafta geçmedi, neredeyse unuttuk. Fakat unutmamamız lazım. Fabrikayı kazıyınca ‘Türkiye’de ekonomi neden böyle’ hikayesi çıktı.
Patlamanın ardından öğrendik ki fabrikanın sahibi İsmail Yavaşça FETÖ’den tutuklanmış, Fabrika TMSF’ye geçmiş. TMSF’ye geçtikten sonra da içinde Kalyon grubun da olduğu bir grup satın almış. Yönetim kurulunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın nikah şahitliğini yaptığı isimler var.
15 Temmuz darbe girişimi öncesinde Anadolu’da Gülencilerle temasa geçmeden iş yapmak neredeyse imkansızdı. O nedenle şirketin eski sahibinin FETÖ’cü olup olmadığını sorgulamak aklımdan geçmedi. O da benim ayıbım. Ta ki şirketin kurucusu İsmail Bey’in kızı bana bir mail yazana kadar.
“Dünkü yayınınızı da izledim. Ben Balıkesir’de patlama olan fabrikanın eski sahiplerindenim. Babam İsmail Yavaşça 15 Temmuz sonrası gözaltına alınıp 7 ay tutuklu kaldı. Sonrasında kayyum atandı firmamıza. Daha sonra babam salındı ve fabrikanın temiz olduğuna dair MASAK raporumuz geldi. Ancak mahkemeye 3 gün kala fabrika ihaleye bile sokulmadan bir gece ansızın satıldı. Eski sahipleri FETÖ’cü değil. Yani onu belirtmek istedim. Ayrıca babam sonrasında beraat etti. En ufak bir FETÖ bağlantısı olmadığı ispatlandı ancak olan oldu, biten bitti. Ben sadece bunu bilmenizi istedim. Kolaylıklar dilerim. Ayşegül Yenigün.”
***
Ayşegül hanımın maili, Türkiye’de ekonominin böyle olduğunun canlı kanlı özeti. Biliyoruz ki tek örnek de değil. Darbe girişimi sonrası dönemi gücü az çok elinde tutan bazıları bir fırsat olarak gördü, mallarına makamlarına göz diktikleri kişilere iftiralar attılar, iftiraya uğrayan insanlar kendilerini aklamak için yıllarca uğraşmak zorunda kaldı. Kimi itibarını kimi şirketini kaybetti. Türkiye’den neden bir Apple bir NVIDIA çıkmıyor, işte tam da bu yüzden. Hayatını vakfedip iş kuranların ilk siyasi sarsıntıda mallarına çökülmeyeceğinin bir garantisi yok.