AK Parti 1 Kasım seçimlerinden açık ara birinci parti olarak çıktı. Oylarını 9 puan birden artırdı, % 49.5’e ulaştı. Kimse çarpıtmasın, milletin mesajı net. Tek başına iktidar olmayı imkânsız ya da mümkün kılan 9 puanın merkezinde “çözüm süreci” ve PKK duruyor.
6-7 Ekim 2014’te yaşanan olaylar, çözüm sürecinin KCK şehir yapılanması tarafından nasıl istismar ve istiskal edildiğini, PKK’nın “çözüm süreci”ni kendisine verilmiş bir yetkilendirme gibi kullandığını göstermişti. MHP’ye kaçan oylar, çözüm sürecinin PKK’yı şımarttığını, federasyona giden kapıların aralandığını, bu yoldan gidilirse ülkenin bölüneceğini düşünenlerin oylarıydı.
7 Haziran’da AK Parti’den HDP’ye giden oyların sahipleri de aynı şeyi düşünerek farklı bir karar aldı: “Devlet buraları KCK’ya teslim ettikten sonra ben kim oluyorum da PKK’yı, KCK’yı karşıma alayım? Adamlar sandık sayımlarından çıkan AK Parti oylarının kime ait olduğunu anlıyor. HDP’ye vereyim de güvende olayım.”