Türkiye’nin Suriye’deki savaşı sona erdirmek için yaptığı önerileri birbiri ardına reddederken, “Esad giderse IŞİD iktidar olur” gerekçesini ileri sürüyorlardı. Esad yerinde duruyor ve IŞİD Fransa’da, yedi ayrı noktada eşzamanlı katliam yaparak meydan okudu.
Fransa katliamının sonuçları Paris’le sınırlı kalmadı elbette. Aktörler kolları sıvadı.
AB ülkeleri panik içinde Türkiye’nin “önemini” kavrayıp ahlaksız teklif yapmak ile tehdit etmek arasında gidip geliyorlar. Ömer Çelik iyi cevap verdi: “Türkiye, Avrupa Birliği’nin protezi değildir. Türkiye bir toplama kampı değildir, egemen ve hür bir devlettir. Türkiye, Avrupa devletleriyle eşit bir özne olarak değerlendirilmelidir.”
Rusya, Paris saldırılarını kendi tezi lehine açık bir koza dönüştürdü. Lavrov, “Batılı ülkeler asıl yapılması gerekenin Esad’ı devirmek değil IŞİD’le mücadele etmek olduğunu anlamaya başladı’’ diyerek “gelişmelerin” tadını çıkarmakta olduklarının sinyalini vermişti. Sıra, yaklaşık 20 gündür rejim güçlerinin tehdidi altında olan Türkmen Dağı (Bayırbucak) civarındaki yerlerin yoğun biçimde vurulmasına da geldi. Perşembe günü, Suriye rejimiyle beraber hareket eden Rusya’nın Türkiye sınırından görülebilecek kadar yakın yerleri bombaladığını gördük. Sahada bulunan kaynaklar, rejim askerlerinin, Rus birliklerinin ve Şii milislerin Acısu, Fırınlık, Keseb, 45 Tepesi gibi yerlere kara ve havadan saldırmakta olduğunu kaydetmekteydi.