DHKP-C’nin rehin alma eyleminin başladığını duyduğumda Bratislava’daydım. Olayı duyduğum ilk anda savcının infaz edileceğini anladım.
Zira hem DHKP-C eylemlerinin bir paterni var, hem de devletin savcısının başına silah dayamak, devletin başına silah dayamaktır, böyle bir eylemi keskin bir karar vermeden gerçekleştiremezsin. O noktada içinde “halk mahkemeleri” kurulması gibi yandaşlarına infaz yetkisi talep eden gayet radikal taleplerin bulunduğu listenin ve müzakere işleminin “o fotoğrafın” daha çok paylaşılmasını ve kamuoyunun saatlerce söz konusu olayı konuşmasını sağlamak için olduğunu görmek lazım. Örgüt elemanlarının, Selim Kiraz’ı ilan ettikleri saatte değil de daha sonra infaz etmelerinin sebebi, eylemin propaganda gücünü artırmaktan başka bir amaca mebni değildi kanımca.