İNSAN Hakları Ortak Platformu (İHOP) bünyesinde 12 yıldır düzenlenen toplantının 2 Temmuz'daki Büyükada ayağına, "kapasite geliştirme" eğitim/ paylaşım çalışmasına katılan 10 kişi gözaltına alınmış, 8'i tutuklanmıştı. Soruşturma dosyasına konan kısıtlama kararı, söz konusu sivil toplum örgütlerinin mensuplarını savunmasını zorlaştırırken bazı medya organları kendilerini bu sınırlamalarla bağlı saymadı. Gazete ve televizyon kanallarında yer alan "ajan", "casus", "ayaklanma uzmanları", "sinsi plan!" şeklindeki ithamlar kamuoyunda olumsuz bir algının oluşmasını kolaylaştırdı. Yargılanmadan infaz edilmiş oldular. Oysa savcılık fezlekesinde hangi terör örgütüne yardım ve yataklık ettikleri bile yazılmamıştı daha. 5 Temmuz'dan beri yazılanları okudum, daha önceden tanıdığım ve eğer o toplantıda olsalardı "hasbelkader" tutuklanacak olduklarını anladığım kişileri dinledim. 8 Eylül'deki basın bilgilendirme toplantısı vesilesiyle tekrar düşündüm. Büyükada tutuklamalarında sorun olduğu gözlemini yapanlara hak verdim.