İdam cezası yeniden gündemde. Daha doğrusu 15 Temmuz darbe girişiminden beri gündemden hiç inmedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da idam cezasıyla ilgili önüne yeni bir düzenleme gelirse onaylayacağını söylemişti. Salı günü siyasi partilerin grup toplantılarında da tartışıldı. MHP Lideri Devlet Bahçeli, AK Parti’ye çağrıda bulunarak toplumsal talebin görülmesi gerektiğini söyledi. Bu çağrıya karşılık veren Başbakan Binali Yıldırım ise idam meselesinin bir Anayasa meselesi olduğunu ve diğer partilerle bir mutabakat sağlanırsa, milletin umumi arzusuna uygun “sınırlandırılmış” bir düzenleme yapılabileceğini söyledi.
İdam cezası tartışması Türkiye’nin AB yürüyüşünü tamamen durduracağı yönünden eleştiriliyor. Bu eleştiriye katılmıyorum. Bu saatten sonra AB’yi kaybetmemesi gereken bir Türkiye yok, Türkiye’yi kaybetmemesi gereken bir AB var. Verdiği sözleri tutmamasıyla ünlü, dağılıp dağılmayacağı meçhul, “bir arada yaşama, çoğulculuk, insan hayatına ve haklarına dayanan yasalar” meselesinde çıkmaza girmiş, mültecilere insan gibi muamele yapmayı başaramamış bir AB’ye kanıtlayacak hiçbir şeyimiz yok.
İdam cezasının, iadesini istediğimiz kişilerin iadesini tamamen imkânsızlaştıracağı eleştirisi ise doğru.