Dün gece, gün içinde silahlı saldırıya uğrayan Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ ile konuştum. Kafasında 17 dikiş vardı, parmakları kırıldığı için sabah ameliyata girecekti. Ama 'eski toprak' siyasetçilere özgü bir dayanıklılık ve cesaretle konuşuyor, asla bir 'kurban' olduğunu düşünmüyor, darbedilmesinin anlamını analiz ediyordu. Üzüldüğü iki şey vardı. İfade özgürlüğünün sadece egemenlere ve egemenlerin eteklerine yapışmış olanlara has bir hak haline getirilmesi, demokrasinin içine girdiği kriz ve ülkücülerin siyasi rant uğruna sürüklendiği yer. "Ülkücülere çok üzülüyorum" cümlesini birkaç kez tekrarladı. Şaşırdığımı...