Demokrasinin sıhhati sandıktan geçer, sağlıklı bir demokrasi için seçmenin de ‘organik’ olması lazım.
Bu da yetmez, seçmenin ve seçimin ‘organik’ olmadığı yönündeki iddialar insanları sandığa gitmekten alıkoyacak bir bedbinliğe, nihilizme sebep oluyorsa, o iddiaların gerçek dışılığını ilan etmek lazım.
Geçtiğimiz günlerde Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçmen bilgileri hakkında söylediği sözlere gelen tepkileri bu gözle değerlendirmek gerekir.
Malum, AK Parti bakanları, sözcüleri, yüksek profilli cümle siyasetçisi Kılıçdaroğlu’nu kamuoyunu yanıltmakla ve kurumları töhmet altında bırakmakla suçladı.
Kemal Kılıçdaroğlu verdiği bir röportajda şöyle demişti:
"Bizim elimizdeki seçmen bilgileri Yüksek Seçim Kurulu'nun elinde de yok, her bir seçmeni, ilk kez sandığa gidip oy kullanacak seçmenleri de biliyoruz, evlerini, adreslerini de biliyoruz, doğum yerlerine de bakıyoruz. Suriye doğumlu, Afganistan doğumlu, hepsine bakıyoruz, dolayısıyla kimlere vatandaşlık verildiğini de oradan çıkarabiliyoruz. Şu anda öyle bir tehlike görünmüyor, veriler var, kaç yabancının oy kullanacağını biliyoruz, 400-500 bin kişi gibi yüksek bir rakam yok, öyle bir rakam geldiğinde onu hemen kamuoyuyla paylaşırız zaten. O konuda çok duyarlıyız."