TBMM’nin açılış töreninde “yeni Türkiye”nin halleri arz-ı endam etti. Başörtülü vekiller artık tartışma konusu değildi ve kimse Meclis Başkanlık Divanı’nda başörtülü bir vekilin oturmasını yadırgamadı. Engelli milletvekili Bennur Karabulut ise kumral saçlarına yakışan bir döpiyesle ve tekerlekli sandalyeyle geldi kürsüye. Selamını ve gülümsemesini “Bismillahirrahmanirrahim” diyerek taçlandırdı ve yemin etmeye başladı. “Engelleri aşmak” kavramına yeni bir içerik temin etti bu haliyle.
Leyla Zana 24 yıl önce yeminine Kürtçe ifade eklediğinde Türkiye sarsılmıştı. Zana bu kez de aynısını yaptı. Ama insanlar Kürt-Kürtçe ile PKK terörünü birbirinden ayırabiliyor artık, dolayısıyla kıyamete mahal kalmadı.
Hiç kriz olmadı diyemeyiz. Zana’nın Kürtçe’si değil ama yemin metninin dışına çıkarak “Türk milleti” ifadesi yerine “Türkiye milleti” demesi an itibarıyla bir sorun teşkil ediyor.
Kim için sorun? Hukuk devleti için sorun. Meclis’in teşekkülü dahil, vekillerin temsil sorumluluğunu nasıl yerine getireceğini en ince ayrıntısına kadar planlayan, planlaması da gereken hukuk sistemi açısından sorun. Çünkü bu şekliyle yemin “tamamlanmamış” oluyor.