PARTİLERİN her biri aday listelerini hazırlarken yaptıkları seçimlerle ve seçme biçimleriyle topluma bir şey vaat etmiş oluyorlar. Biliyoruz ki AK Parti bir yeni Anayasa yapmaya çalışacak, esaslı bir sistem değişikliğini de içeren ayrıntılı bir programı var. CHP diğer partilerin denemediği bir “önseçim” uygulayarak sırtına asılmış bir yaftayı yırtmaya gayret ediyor, aslında daha sonradan yapacakları için tabanıyla sorumluluk paylaşımına gidiyor ve ekonomistlerden oluşan bir kadroyla vaatlerde bulunarak geliyor.
HDP ise bir yandan etnik parti olmaktan çıkıp Türkiyelileşmeyi tecrübe ediyor. “Silah bırakma üzerinde çalışmak” HDP’nin görevleri arasında. Bir yandan da uzun namlulu silahlarla ilçeleri dolaşıp HDP’ye oy isteyen ve Ağrı- Diyadin’de olduğu gibi askerle çatışmaya giren PKK’lı realitesini partinin yeni “beyaz” müşterilerine anlatma zorluğu var. Türkiye, Öcalan posterleriyle dolu miting meydanlarına alıştı, ama o meydanlarda bir tane bile Türkiye bayrağı bulunmamasına alışmadı, alışmaz da. HDP bu haliyle nasıl Türkiyelileşir ya da çok önemli sıralara koyduğu 70’ler solunu savunan adaylarıyla orta sınıfa mensup seçmene ne söylemektedir bilinmez. Fakat aday listelerinde rekor sayıda kadına yer verdi.