Kimse 73 sayfalık manifestoyu görmezden gelemedi ve bunu bir manyağın yaptığı tekil bir olay gibi göstermeye kalkışmadı. Eylemin yapılış tarzının ve üzerinde çalışılmış manifestonun “Başkalarını da özendirmeyi hedeflediği” dikkate alınarak, saldırının ilham vermesini engelleyecek bir harekât tarzı benimsendi. Camiler çiçek bahçesine döndü. Kadınlar Müslümanlarla aynı yerden bakıp aynı yerden incindiklerini göstermek için başlarını örttüler. Erkekler, “Tamam kadınlar başlarını örttü peki biz erkekler ne yapabiliriz?” diye sordular. Cuma vakti ezanlar televizyonlardan, radyolardan canlı ve hoparlör eşliğiyle verildi. Yeni Zelanda’nın en etkili gazetesi The Press, şehit düşen ilk kişi olan Hacı Davud Nebi’nin son sözleri olan “Selam kardeşim” sözüne binaen ilk sayfasında Arapça “Selam” kelimesini koydu ve saldırı kurbanlarının isimlerine yer verdi.
Jacinda Ardern, en başından beri, teröristin saldırdığı kişilerin Yeni Zelanda’yı yurt olarak seçen kişiler olduğunu söyledi: “Onlar ‘biziz’. Bize karşı bu saldırıyı gerçekleştiren şahıs ise bizden değil”