AK Parti mitinglerinde sahne alan, çoğunlukla üzerinde yaşadığımız coğrafyanın, geride bıraktığımız tarihin “idrak edilmesi” ve geleceğe ışık tutması faslı oluyor.
Muhalefet partilerinin “ideolojik vurguları az, ekonomik vaadi çok” seçim bildirgeleri hazırladıkları yönünde bir mutabakat var. AK Parti’yi kömür-makarna dağıtmakla ve tabanı bu yardımlara esir etmekle suçlayan muhalefet partilerinin, muhataplarını, yapacakları sosyal yardım ve ekonomik kazanım sağlayacak politikalarla büyülemeye çalıştıkları doğru. Ancak öyle vaatler var ki Türkiye’nin de entegre olduğu dünya sistemiyle, serbest piyasa ekonomisiyle, liberal ekonomi politikalarıyla uyumsuz. Gerçekleşmeleri için “devrim” gerekir. Peki buna niyeti olan parti var mı? Ya da bildirgesinde bundan bahseden? Pek tabii yok. O zaman bu kolaycılık olmuyor mu? Ya da kandırmaca?
Ayrıca hemen her partinin metninde yer alan onarma vurgusu, basbayağı ideolojik alana tekabül etmekte. AK Parti ile “bozulduğunu” iddia ettikleri “eski Türkiye”yi onarma iştiyakı hemen hepsinde öne çıkıyor.
CHP ve HDP, AK Parti döneminde getirilen dini hürriyetlere karşı benzer tutumları alıyorlar mesela. İki parti de eski Türkiye’nin aktif ve saldırgan laikliğinden az çok benzeşen boyutlarda memnun olduklarından, her ikisi de ilköğretimde verilen din dersleriyle, Diyanet İşleri’nin konumuyla problemli ve seçim beyannamelerinde bu cihetleri “düzeltmeyi” vaat ediyorlar. Eski Türkiye mantığı.