Obama, BM 70. Dönem Genel Kurul görüşmeleri kapsamında genel kurula hitap eden konuşmasında Suriye’de Esad’la devam edilmesinin mümkün olmadığını ifade etti. Beşar Esed için “Halkını bombalayan tiran” benzetmesini kullandı.
“Bir diktatör kendi halkından on binlerce kişiyi katlettiğinde, bu sadece tek bir ülkenin iç işi olamaz. Aynı şekilde, bir terör örgütü esirlerin kafalarını kestiğinde, masumları katlettiğinde ve kadınları köleleştirdiğinde bu sadece tek bir ülkenin ulusal güvenlik sorunu olmaz. Bu tüm insanlığa saldırıdır” şeklinde güzel, özlü sözler kullandı.
Peki bu cümlelere bir anlam yükleyebiliyor muyuz? Hayır. Çünkü benzeri daha önce de oldu, hem de defalarca. Hiç akıldan çıkarılmaması gereken detay: Obama yönetimindeki ABD, bugün Suriye ile ilgili olarak adı haksız yere çıkarılmış Türkiye’nin aksine Beşar Esad’ın gitmesi gerektiğini ilk söyleyendi. Türkiye o zamanlar hâlâ “Beşar Esad diplomatik bir çözüme ikna edilebilir mi, reform yapmaya razı gelir mi” sorularına olumlu cevap alma mücadelesi veriyordu.