Azimli, çalışkan, STK’larla, gazetecilerle buluşup fikir teatisi yapmaya önem veren, periferde kalmış çarpık yapılaşması bol bir semt olan Esenler’in kentsel dönüşümde alınan mesafe ile, ahaliyi kent hayatına entegre eden projelerle anılmasını sağlayan bir “dava adamı” idi. Davanın çerçevesi “önce hizmet, önce memleket” olmaktan çıkınca ve “devletin bekası” üzerinden yavaştan Türkçülük esanslı heveslere de girilince bu rüzgar pek çok AK Partili gibi Tevfik Göksu’yu da etkiledi. Sanırım “23 Haziran’da İstanbul’u AK Parti kazanmalı” diyerek değişik bir çıkış yapmak zorunda hissetti.
O çıkış günlerce konuşuldu. Elbette olumlu yönde değil.
Şöyle oldu.
“Ne dedi Yunan medyası? ‘İstanbul’u Yunan kazandı’ dedi. Bir dakika ya! Bu arkadaş nereli? CHP’nin adayı nereli? (Göksu’nun seslendiği topluluk, “Trabzonlu... Trabzonlu...” diye karşılık veriyor) Nasıl oldu da Yunan medyası ‘İstanbul’u Yunan kazandı’ dedi ve bir ses çıkmadı? Olay büyük, hesap büyük kardeşlerim. Bu hesabı Esenler döndürecek Allah’ın izniyle. ”
Sonra Göksu’ya öfkelenenler oldu: “Sen İmamoğlu nezdinde Karadenizlilere Rum mu diyorsun?”
Göksu konunun çarpıtılmaması gerektiğini ifade ederek savundu kendisini: “Ben Trabzonlulara bir şey demedim. Ben CHP adayının kendisine ‘Yunanlı’ diyen Yunan medyasına neden bir cevap vermediğini sordum”
Göksu bahsi geçen video kaydında hadiseyi “olay büyük” diye noktalamasaydı, iş bu kadar çığrından çıkar mıydı emin değilim.