Trump'ın Suriye'den çekilmeyle ilgili söyleminin sahadaki gerçeklerle mütenasip olmadığı ortada. Genel kabul de bu. Zira ABD'nin asker çektiğine, çekeceğine, üs kapattığına, kapatacağına dair hiçbir emare yok. Münbiç'teki askeri varlığını artırıyor, Irak-Suriye-Ürdün kavşağında yer alan üslerine tahkimatı artırıyor. Bunların arasında Tanaf gibi önemli bir geçiş noktası da var. İran'ı başka yoldan sıkıştıracak bir B planı bulmadıysa ABD'nin çekilmesi zor. Çekilecek ülke Suriye ve Irak'taki askeri harcamalarını geçen döneme nispetle 2.3 milyar dolar artırır mı? Mike Pompeo, John Bolton gibi adamlarla çalışır mı?
ABD çekilmediği gibi, şimdi Fransa, Suriye’de daha fazla rol alma vurgularıyla öne çıkıyor. Macron, ana omurgasını PYD ve YPG’lilerin oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) bağlı bir heyeti kabul ediyor ve Türkiye’den tepki çeken “arabuluculuk” gibi bir teklif yapıyor. Haliyle Türkiye’nin restiyle muhatap oluyor. Dolayısıyla şu oluyor: “Türkiye ile ABD masada” diyerek diplomasiye yakılan yeşil ışık, Fransa’nın gereksiz hamleleriyle yerini yine gerilime bırakıyor. Türkiye ile İsrail, BAE arasında zaten gerilim var.