Seçim tarihi ve yerel seçim ittifakları gündeme düşer düşmez sorduğum ve hatta ilk benim gündeme getirdiğim soru şuydu: "Yerel seçimde ittifak iyi bir fikir değil. Çünkü, genel seçimde ittifak 'devletin bekasını koruma' teziyle savunulmuştu. Yerel seçim ile 'devletin bekası' arasında bir ilişki mi var ki belediye seçimine ittifakla gidilsin?" Ben bir tutarsızlığa dikkat çekerken yaptığım istihza gerçek oldu. Çok kısa bir süre sonra Devlet Bahçeli, yerel seçimlerde güçlü sonuçlar almanın değişen sistem için gerekli olduğunu, dolayısıyla bu yerel seçimlerin de "beka" ile çok yakından ilgili olduğunu beyan ederek söz konusu seçime de ittifak ile gidilmesini salık verdi. O gün bugündür, yani aylardır, 15 Temmuz sonrasında, 16 Nisan sürecinde ve 24 Haziran'da pek çok kez masaya yatırılan ve ama açık ama kaş göz işaretleri ile bazen öfkeli sözcüklerle bazen hamaset içeren edebi kelimelerle devletin bekasına dair bir duyguyu uyandırmaya kilitlenmiş sürecin tekrarını yaşıyoruz. Vurdulu kırdılı bir süreç. Kampların birbirini -son üç-dört yılda olduğu gibi- yine hemen her şeyle suçladığı bir kopya baskı. Ancak yeni olan ve rahatlıkla bu yerel seçime özgü olduğunu görebileceğimiz ilginç detaylar da vardı.