MUHALEFET partisinin 24 Haziran'a bir çatı adayı bularak gitme girişimi sonuç vermedi. Abdullah Gül "Toplumsal mutabakat oluşmadı" diyerek aday olmayacağını açıklayınca başta Saadet Partisi olmak üzere CHP'nin "bir kısmı"nın da aklına yatan girişim akim kaldı. "Kendisini bitirdi" açıklamalarından anlaşıldığı kadarıyla AK Parti cenahında, Gül'ün aday olması ile muhafazakâr çoğunluğun AK Parti siyasetlerinin çatısı altında tahkim edilmesini zorlaştıran bir figür olarak orada sadece oturması arasında bir fark yok. Çünkü Abdullah Gül, eğer aday olsaydı duyacağı hakaretlerin aynısına maruz kalıyor. Oysa muhtemelen aday olmaktan kaçınmasının altında yatan etken, sosyal linçten çekinmek ve kendisini eski arkadaşlarına karşı siyaset yapar pozisyonda bulmaya ikna edememekti. Lakin ne çare, ismi zikredildiği ve şiddetle reddedilmediği andan itibaren ok yaydan çıkmıştı. Dolayısıyla 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül şimdiden sonra iktidarın her yaptığına "He" diyemeyen muhafazakârların, AK Partililerin, dönüp dönüp bakacağı bir odak olarak görülecek ve daha da yıpranması sağlanacak.