Şöyle hoş bir Pazar günü yazısı yazmak için neler vermezdim. Ama yapamam. Çünkü yukarı baksan artan servis ücretleri ve kırtasiye masraflarıyla dağılmış ebeveynler, aşağı baksan İdlib. Ve İdlib'de yaşayanların kağıtlara yazıp görmemiz için oraya nakşettikleri cümle: "Ben bir İdlibliyim ve haysiyetli bir şekilde yaşamak benim hakkım."
Dolayısıyla sizi sıkacağım.
Nefesimizi tutmuş ve Tahran'daki zirveden anlamlı sonuçlar çıkacağını umut etmiştik. Sonuç hüsran. Sonuç Rusya ve İran kaynaklı muğlaklık.
Zirveye damgasını vuran iki şey var ama. Biri gizli yapılması teamül olmuş bir toplantıyı İran'ın katılımcıların onayını almadan naklen vermesi skandalı. İkincisi Erdoğan'ın onurlu duruşu.