Deprem siyaset üstüdür. Ama sonuçları değil. Depremin yol açtığı yıkım elbette siyasetin konusu olur. "Neden geç müdahale edildi?" den tutun, "Deprem bölgesindeki iletişim sorunu nasıl çözülemedi ve o kriz devam ederken nasıl oldu da Twitter kapatılabildi?" den çıkın..."Büyük bir deprem olacağı öngörülmüştü neden tedbir alınmamıştı?" ile başlayın, "İlk üç gün askerin intikali neden geç ve sayı olarak yetersizdi" ile bitirin... Bütün bunlar ve daha bir çok mesele politikanın konusudur. Durun önce bir ağlamamız geçsin de ondan sonra bu soruları soralım da denemez. Dersiniz de kimse dinlemez. Acı çekmek akletmeye mâni değil çünkü. Hatta umulur ki bu büyük acıdan büyük bir renovasyon çıksın. Hem rasyonel hem de ruhsal bağlamda. Dürüstçe sormak lazım ama. Nitekim depremin sonuçlarının siyaset bağlamındaki konumları bakımından şöyle sorular da mevcut: Neden tarım arazilerine imar verildi, kentsel dönüşüm neden öncelenmedi ya da neden imar barışı adı altında riskli binalara yapı kayıt belgesi verildi, gibi konular bunlar.