Dün yurtta ve cihanda gündem 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’ydü. İşçi Bayramı bütün dünyada hem kutlandı, hem de eylemlere ve polis müdahalelerine sahne oldu.
Paris yürüdü; protestolara, 1 Mayıs’ı kendi programını anlatmak ve 2. turu henüz yapılmamış cumhurbaşkanlığı seçimleri için kullanmak isteyen siyasetçilerin, partilerin kampanyalarına sahne oldu.
Havana’da Fidel Castro sonrası ilk 1 Mayıs söz konusuydu, yüz binler sokaktaydı.
Yunanistan’da işçiler parlamento binasının önünde buluştu. Protesto da vardı, eylem de.
Venezüella’da protestolar Maduro’nun hemen 1 Mayıs öncesinde işçi ücretlerine yaptığı % 60 zamma rağmen sürdü.
İstanbul da birçok dünya kenti gibi ayaktaydı 1 Mayıs için. 31 bine yakın polis görev yaptı. Taksim ise “izinsiz çıkış” yapmaya çalışan eylemciler ile polis arasında malum türde nahoş karşılaşmalara, 207 kişinin gözaltına alınmasına sahne oldu. Kanlı 1 Mayıs’ın ve biraz da Gezi eylemleri ile başlayan ve sol örgütlerin ipleri eline geçirmesiyle 16 gün süren “Taksimkalkışması”nın hayaleti nedeniyledir ki Taksim Meydanı, sabah 05.00’ten itibaren bariyerlerle çevrildi. Meydana çıkan sokakların tamamı kapatılmıştı. Sadece Taksim değil ucu Taksim’e çıkan bazı caddeler de kapatılmıştı. Kimi hatlarda toplu taşıma durdu, metrobüs, metro, vapur, motor, füniküler sistem...