Türkiye çok ağır bir saldırı yaşadı ve Batılı liberal demokrasilerden demokrasi kavramına yaraşan türde destek bulamadı. Desteği bırakın özellikle ABD basını, yaşanan darbenin ilk anlarından itibaren darbenin sonuç doğurmasını dileyen yorum ve analizleriyle dikkat çekti.
Geçtiğimiz hafta Stratfor’un darbe gecesi dakika dakika yayın yaptığını, Erdoğan’ın uçağının rotasıyla beraber darbeyi rasyonalize etmeye çalışan yorumlarda bulunduğunu yazmıştım. Stratfor yalnız değildi.
ABD’li New York Times (NYT) Gazetesi’nin 15 Temmuz gecesini karşılayan anlarda galiz hakaret boyutu içeren sosyal medya paylaşımını çoğu kişi fark etmedi bile. Oysa gazete, FETÖ’nün darbe girişimiyle ilgili yaptığı haberi sosyal medya hesabından, “Erdoğan’ın destekçileri koyundur ve o ne derse takip edeceklerdir” cümleleriyle paylaştı. Gazetenin ilk günün ardından yaptığı haberde öne çıkan ise “Erdoğan’ın hâkimiyetinin belirsiz” olduğu vurgusuydu. “Askeri darbe girişiminin Türkiye’ye şiddet dolu, uzun bir gece yaşattığına” dikkat çeken gazete, durumun “kaotik Ortadoğu’da bulunan ve NATO’nun kilit bir üyesi, ABD’nin ise önemli bir müttefiki olan Türkiye’yi istikrarsızlaştırdığını” ileri sürüyordu.
18 Temmuz’a gelindiğinde aynı NYT bu kez “darbe girişimine sert yanıt verildiği” iddiasıyla karşımıza çıktı. “Türk hükümeti, ordu üyelerinin yanı sıra askeri ayaklanmada rol oynamıyor gibi gözüken binlerce yargıcı da görevinden aldı” diyen NYT, bazı kehanetler yapmaktan geri durmuyordu: “Vahim ayaklanmanın Erdoğan’ı muhaliflerine yaklaştıracağı düşünülebilir, ancak Erdoğan’ın örneği, tam tersine işaret ediyor. Daha muhtemel bir senaryo şu ki, gerilimin yükselip azalması, Türkiye’nin demokrasisini ve onun NATO ve bölgedeki istikrar sağlayıcı olma kabiliyetini riske atacak.”
7 Ağustos Pazar günü Cumhurbaşkanlığı himayesinde Yenikapı’da düzenlenecek “Demokrasi ve Şehitler Mitingi”ne AK Parti ile beraber CHP ve MHP liderleri de iştirak edecek. Muhalefetle yakınlaşma bağlamında bundan daha ileri bir resim verilebilir mi?
Söz konusu haberlerdeki NATO vurgusu dikkatleri çekti mi? O halde devam edelim.
Darbenin ilk gününde havaya kalkmış toz bulutunu siyasi sonuç doğurmak amacıyla kullanan bir diğer haber, Washington Post’un servis ettiği açıklamaydı. Türkiye hâlâ çeşitli üslerde çatışmaya devam eden darbecileri kontrol etmeye çalışırken Washington Post, Kerry’nin “Türkiye’nin NATO üyeliğinin tehlikeye girebileceği” şeklinde bir demeç verdiğini iddia etti. Haber yalanlandı, hatta gazetenin metninin içinde böyle bir cümle bulunmadığı da anlaşıldı, ancak demecin nasıl bu şekilde servis edildiği hâlâ bilinmiyor. Ama aynı gazetenin 21 Temmuz tarihli nüshasının “Erdoğan kendi darbesini yapıyor” cümlesiyle yayınladığı başyazısının ne anlama geldiği çok açıktı. Washington Post’un başyazısı, darbeyi püskürtmek ve yinelenmesini engellemek için alınan bütün tedbirleri Erdoğan’ın tezgâhladığı bir sivil darbenin uzantıları olarak tanımlıyordu. Washington’un Erdoğan’ın diktatörlüğüne destek vermeyeceğinin bilinmesi gerektiği uyarısı da unutulmamıştı.