Ak Parti'nin kendisine oy veren çok geniş, maddi gücü sınırlı kesimi sosyal yardımla kolladığı bilinen bir gerçek. En üst sınıfın kaderini de kendisine bağladı. Hatırı sayılır ölçekte iş yapmak durumundaysanız ya aracınız ya bir tavassutunuz olacak ve bazen dolaylı, bazen direkt olarak ya da birilerinin isteklerini yerine getirmeye gönüllü olacaksınız. Bunun anlamı cebinin kasasının hayrı için serbest piyasayı savunmak, bunu savunmak için de özgürlüklere dikkat çekmek durumunda olan burjuvanın sessizliğinin, çekingenliğinin garantilenmesi. Tamam, bizde burjuva hiç bir zaman devletten tam olarak bağımsız olmadı ama hiç bu kadar da bağımlı olmamıştı. Orta hatta küçük ölçekli işletme sahibi, düz adıyla esnaf için sıkıntı var, ama denetimsizlikten kaynaklı Amerikanvari "Altına Hücum" dönemi misali fırsatlar denizi de var onlar için. Bankalar inanılmaz kredi dağıtıyor sözgelimi, al %10 faizle krediyi, ne üretiyorsan bu ay %20, öteki ay %50 zam yap, kârdasın. Ki öyle yapıyorlar.