KILIÇDAROĞLU’nun adalet talebi üzerinden çıktığı uzun yürüyüş ve Maltepe’de yapılan miting ne söyledi, neyin sağlamasını yaptı?
Kemal Kılıçdaroğlu 16 Nisan’da yapılan referandumun akşamında YSK’nın mühürsüz pusulalarını geçerli sayma kararının ardından ağır bir eleştiriye tabi tutulmuştu. Bir kesime göre Kemal Kılıçdaroğlu elverişli zamanlarda bile pasif davranıyordu. “Kınamakla” yetiniyordu, “AKP’nin ekmeğine yağ sürüyordu”. Bu eleştiri yağmuru nedeniyle parti içindeki diğer “olasılıklar” hemen boy gösterir oldu. Söylentiler havada uçuştu. Patlayan güneşin altında gerçekleştirilen 450 km’lik yürüyüş, Kılıçdaroğlu’nun parti içindeki konumunu çok ciddi şekilde perçinlediği gibi, “Hayır” blokunda yer alan büyük bir yüzde için Kılıçdaroğlu’nu umut haline getirdi. CHP’nin lider arayışının bittiği kesin.
*
Hükümet yürüyüşü kriminalize eden ağır ithamlarda bulunmuş olsa da güvenlik konusunda gereken desteği verdi. “Teröristler yürüyor” söylemi güzergâh boyunca konumlanmış kitleleri sözlü sataşmalar gerçekleştirmeye motive etmiş olabilir, hakeza yola tezek dökme gibi tatsız olaylar yaşanmış olabilir ama görmek lazım: İktidar partisi siyasal kimliğiyle “tepki” gösterirken, yönetici kimliğiyle “sorumluluk” aldı ve hiç arzu etmediği bir hakkın güvenli bir biçimde kullanılmasına imkân tanıdı, en azından güvenliğini temin etti.
*