PKK ile mücadele operasyonları tüm hızıyla sürüyor. Özellikle de insansız hava araçları çok etkili. Bu durum örgütü bir hayli zorlamış görünüyor. Yurt dışında da benzeri bir tablo var. Irak ve Suriye’de operasyonlar sürüyor. Sadece askeri alanda değil, diplomatik ve siyasi alanda da kararlılık görüyoruz.
Yerel seçimler yaklaştıkça içerideki tartışmalar da farklı mecralara kayıyor. PKK için yerel seçimler halkın sempatisinin ölçüldüğü birer barometre. Devlet ise bu “ölçüme” izin vermeyeceğini şimdiden ilan etmiş durumda. Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin Kızılcahamam toplantısında yaptığı konuşmada, PKK ile mücadeleye verdiği önemden söz ederken, başta siyasi olmak üzere, her türlü maliyeti göğüslemeye hazır olduğunu belirtti. Eğer yerel seçimlerde “teröre bulaşmış adaylar kazanacak olursa kayyum atanabileceğini” belirtti.
Elbette bu düşünce, çeşitli yönleriyle tartışılabilir. Ancak, PKK ile mücadelede tüm kamu görevlilerinin ve karar alıcıların benzer hassasiyeti taşıdıklarını söylemek de zor. Sorun şu: Önemli olan çok sayıda teröristin etkisiz hale getirilmesi değil, devlet hâkimiyetinin her durum ve alanda geçerli olmasıdır. Bu yüzden mücadelenin başarısı, sadece etkisiz hale getirilen PKK’lı terörist sayısıyla anlaşılmaz.