Nihat Ali Özcan Milliyet Gazetesi

FETÖ, terörizm, mahkeme salonları ve propaganda

Gerek resmi açıkla-malar, gerekse mahkeme kararları Fetullah Gülen’in başında olduğu yapıyı bir terör örgütü olarak tanımlıyor. O halde FETÖ ile ilgili çalışmalarda, mücadele...

11 Ağustos 2017 | 3.218 okunma

Gerek resmi açıkla-malar, gerekse mahkeme kararları Fetullah Gülen’in başında olduğu yapıyı bir terör örgütü olarak tanımlıyor. O halde FETÖ ile ilgili çalışmalarda, mücadele stratejilerinin belirlenmesinde terör ve terörizm literatüründen azami şekilde faydalanmak gerekir. Bu noktada terör ve terörizmin genel özelliklerinin yanı sıra FETÖ’ye ve 15 Temmuza has özellikler de göz önünde bulundurulmalı.  
Terörizm, terör eylemlerinden oluşan bir yöntem, bir stratejidir. Bu stratejiyle örgütün politik hedefine ulaşacağına inanılır. Muhtevasını zor kullanma, şiddet ya da şiddet tehdidi oluşturur. Korkulara hitap eder. Kurbanın kimliği önemli değildir. Amaç kitleleri etkilemektir. Propaganda esastır. Genelde bu yöntemi zayıf olan taraf kullanır.  
Bu çerçevede FETÖ’nün, diğer terör örgütleri gibi, çeşitli cephelerde etkin bir propaganda savaşı yürüttüğü açık. Savaş iki cephede, yurt içinde ve yurt dışında sürüyor. Örgütün yetenekleri, kapasitesi ve hedef kitlelerin özelliklerine göre şekilleniyor. Amaç, hükümet üzerinde baskı kurmak, FETÖ ile mücadelenin meşruiyetini zedelemek. Bu günlerde propaganda faaliyetlerinin esas zeminini yargılamalar oluşturuyor. 
Devlet, yargılamayı tüm süreçleriyle hukuka uygun yapmayı başardıkça meşruiyetini tahkim, adaletini tahakkuk ettirecektir. Devletin örgüt karşısındaki propaganda üstünlüğü buna bağlıdır. FETÖ açısından ise durum tam tersidir. Tüm terör örgütleri gibi FETÖ de yargılama süreçlerini bir propaganda fırsatı olarak görmektedir. Buna hazırlıklıdır. Nitekim stratejisini hukuk ihlallerinin, hataların ve hoyratlıkların üzerine inşa ettiği görülmektedir.   
FETÖ, strateji belirlerken insan malzemesinin “çarpan etkisini” göz önünde bulundurmaktadır. Her ne kadar örgüt sorunlu kişilikler, sahte değerler üretmiş olsa da iş strateji belirleme ve hikâye yazmaya geldiğinde darbecilerin kişisel yeteneklerini yabana atmamak gerekir. 

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Çin-İran ilişkilerine dair 14 Temmuz 2020 | 2.459 Okunma Çin ve Doğu Türkistan 10 Temmuz 2020 | 3.264 Okunma Türkiye’nin Libya hamlesi politik düzeyde taşları yerinden oynatırken 07 Temmuz 2020 | 3.463 Okunma ‘Centilmenler’ başkalarına ait mektupları okumazlar mı? 30 Haziran 2020 | 2.233 Okunma ABD ve AB “yıllık terörizm raporlarını” birlikte okumak 26 Haziran 2020 | 2.459 Okunma