Bireysel,
toplumsal ve küresel ölçekteki bu değişim ekonomimizden sosyal,
siyasal hayatımıza, psikolojimizden güvenlik anlayışımıza kadar her
şeyi yeniden tasarlamamızı gerektirecek gibi görünüyor.Dahası, söz
konusu değişim ihtiyacını/gerekliliğini öncelikli, acil ve karmaşık
hale getiren durumların ve bölgelerin olduğunu da gözden
kaçırmamamız gerekiyor. Örneğin Suriye’de, özellikle de İdlib’de
olduğu gibi.