Her seçim öncesinde olduğu gibi, yine “bedelli askerlik” gündeme geldi. Birçok mükellef, çeşitli nedenlerden dolayı bu görevi/hakkı hayatının önünde çözülmesi gereken bir “engel” olarak görüyor. Öte yandan, uygulamaların çokluğu/farklılığı da sistemi yozlaştırıp, adalet duygusunu örseliyor.
Nitekim Başbakan Yıldırım’ın verdiği rakamlar bu manada çok çarpıcı. Açıklamaya göre, toplam 5.448.858 kişi bir şekilde mecburi askerlikle ilişkili. Sorun sadece askere gitmeme/gidememe değil, sorun, aynı zamanda, devletin de yükümlüleri silahaltına alamamasıyla ilgili. Sonuçta çocukları için kaygılı aileleri de dâhil ederseniz, 15 milyonu ilgilendiren bir konudan söz ediyorsunuz demektir. Bu büyüklük hiçbir siyasi liderin, partinin yok sayamayacağı bir seçmen kitlesi demek.
Bütün bunlar sorunu sadece “bedelli askerlik” olarak ele almamamız gerektiğini söylüyor. Konuyu geçici, günübirlik, adaletten uzak yaklaşımlarla ele almak yerine farklı tecrübelerden faydalanarak Türkiye gerçeklerini, ihtiyaçlarını göz önüne alan, köklü ve kalıcı bir çözüm üzerinde çalışma vakti gelmiş demektir.