PKK’nın sivillere yönelik eylemlerinde gözle görülür bir artış var. Doğubayazıt’ta Mevlüt Bengü ile Diyarbakır’da baba oğul iki çoban PKK tarafından katledildi. Örgüt kırk yılda binlerce terör eylemi yaptı. Çoğu unutulmuş olsa da binlerce insanı katletti. Sadece asker ve polisleri şehit etmekle kalmadı. Çok sayıda bebek, çocuk ve kadını katletti. Öğretmenler, kaymakamlar, doktorlar, imamlar ve mühendisleri hatırlamak gerekir.
Ankara’da canlı bomba eyleminden Kuşadası’nda sivil araç bombalamaya, Pınarcık’ta, Başbağlar’da toplu sivil katliamlarından orman, okul yakmaya, insanları kurşuna dizmeye kadar birçok terör eyleminde imzası var. Örgüt, teröristlerin akıl/icat ettiği tüm yöntemleri denedi. Kıdemli bir örgüt olarak Türkiye ve dünya terör tarihinde yerini aldı.
Diğer örgütler gibi PKK da terörü, toplumu ayrıştırmak, korku üretmek ve kimlik inşası için kullanır. Bu rastgele seçilmiş bir yöntem, kör bir şiddet dalgası değildir. Belirli bir stratejiye hizmet eden, sonuçları hesaplanmış taktikler serisidir. Nitekim örgüt, 1973-1995 arasında terörü “uzun süreli halk savaşının” her safhasının vazgeçilmez “yöntemi” olarak ele aldı. Ancak istediğini askeri olarak başaramayacağını görünce stratejisini değiştirdi.